EBSO Lideri Seçkin Yorgancılar, kamuoyunda “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” olarak bilinen EYT düzenlemesinin hem kamudaki ve özel kesimdeki kurum ve işletmelerin mali yapısı ile işçi istikrarını, hem de merkezi idare bütçesini büyük ölçüde bozacak tesire sahip olduğunu belirterek, kelam konusu uygulamanın çok dikkatli bir halde hayata geçirilmesini gerektiğini söyledi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) İdare Şurası Lideri Nadir Yorgancılar, hususla ilgili yaptığı açıklamada “Düzenlemenin global resesyonun yaşandığı, iç talepte ve büyümede yavaşlamanın beklendiği bir periyoda denk gelmesi, bu uygulamanın çok dikkatli bir halde hayata geçirilmesini gerektirmektedir. EYT yasalaştığında firmalara nazaran değişmekle birlikte işgücü kaybı ortalama yüzde 30 civarında olabilecektir. Bu küme, 45-55 ortası yaş ortalamasında, hem kurum kültürü hem de deneyim açısından değerli bir kazanıma sahiptir. Bu da firmalarımızı farklı açılardan olumsuz etkileyecektir” dedi.
Söz konusu tesirleri sıralayan Yorgancılar, “Birincisi bir anda yüklü bir kıdem tazminatını ödemekle yükümlü kalacaklardır. İkincisi, en verimli yaşlardaki tecrübeli, nitelikli elemanlarını kaybedecekler ve bu da verim ve üretim kaybına sebep olabilecektir” diye konuştu.
Yorgancılar, patronun düzenleme nedeniyle mağdur olmaması için atılması gereken adımları ise şöyle sıraladı:
“Bu süreçte taleplerimiz; Emekli olacak çalışan sayısına nazaran firmalara uygun faizli ve uzun vadeli hazine kaynaklı bir KGF kredisi verilmesidir.
Kamu bankalarının, TCMB siyaset faizinin belirli oranı üzerinden, bir-iki yıl geri ödemesiz periyodu içerecek formda, başta kıdem tazminatı ödemeleri olmak üzere doğacak kaynak muhtaçlığı için, işletmelere orta ve uzun vadeli ‘EYT finansman kredisi’ verebilmelidir.
İşsizlik Fonu’ndaki kaynakların kıdem tazminatlarının ödenmesinde kullanılabilmesi imkanının sağlanması, bu çerçevede de öncelikle patronlara bu Fon’dan kaynak aktarılarak kıdem tazminatlarının ödenmesi, daha sonra ise patronların kullandıkları ölçüsü 12-24 ay taksitle geri ödemesinin sağlanması.
Nitelikli istihdam kaybındaki olumsuzluğu en aza indirgemek için yaş ve çalışma müddetleri dikkate alınarak kademeli bir ayrılış planlanmasıdır. Örneğin 1995 girişliler EYT’nin maddeleştiği tarihte verecekleri dilekçe tarihinden itibaren 6 ay sonra, 1996 girişliler, 8 ay sonra 97-10, 98- 11, 99 girişliler ise 12 ay sonra ayrılabilirler üzere. Bu durum, şirketlerin işgücü açısından en az ziyan görmelerini ve planlama yapabilmelerini sağlayacaktır.
EYT’nin 2023 yılında yasalaşması ve taban fiyata yaklaşık yüzde 40 üzere bir artırım yapılması ile kıdem tazminatı hesabına katılan fiyatlarda tıpkı oranlarda artış olması durumu, sanayicilerimiz için çok önemli bir yük manasına gelmektedir. Bu maliyet yükü doğrultusunda kararlar alınmalıdır.
İşletmelerin emekli olanların yerine işsiz pozisyondaki yeni elemanları almaları durumunda fonksiyonel istihdam teşvikleri (vergi indirimi, işsizlik sigortası işveren primi muafiyeti, SGK işveren priminin düşürülmesi vb.) ile desteklenmesi uygun olacaktır.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
